31 Aralık 2011 Cumartesi

ben bu sene;

-Yıla nasıl başlarsan öyle geçer klişesini yaşadım-kimle desem doğru olur-..:)

-23 kere soğuktan donacağımı sandım, tanımadığım bir insana kar topu attım.

-3 farklı yurtta kaldım.

-21 gece arkadaşlarımda kaldım.

-Tam 5 tane öss sınavına girdim!-1 ygs, 4 lys!-

-5 insanla kavga ettim. -aklımda 2 kişi daha var ya neyseee!-

-23476 dakika dedikodu yaptım.

-94578 saat, yani sene bazında 54 gün telefonla konuştum.

-15 kere kurabiye, 6 kere kek yaptım.

-biri bankacı ikisi garson biri kasiyer  tanımadığım 4 insana histerik sarıldım.

-Mezun oldum!- evet evet evet evet!-

-Ne olacağıma karar verdim!-hukuk pişmanlıktır!-

-Gözlerimi bir sene içinde bozdum, şuan 2 numaralar ve gelecekleri için edişeliyim.

-4 arkadaşım benden uzak şehirlere gittikler:( 4 ayrı kapım daha oldu:) -2x istanbul, bursa, izmir..-

-Sınava ankarada girdim, sonucumu bodrumda öğrendim tercihlerimi datçada yaptım, okuyacağım okulu urfada öğrendim:)

-1 ay aynı otelde kaldım. bu sürede 4 kere feribota bindim.

-Sayısını bilmediğim kadar insan tersledim.

-3 sene uzattığım saçlarımı kestirdim.

-12 çift ayakkabı, 6 tane çanta aldım.

-Harika insanlarla tanıştım:)

-Tekrar bileziklerimi kendim yapmaya başladım:)

-9 kocaman hediye paketi hazırladım:)

-4 ü postayla 21 hediye paketi alıp, kocaman gülümsedim:)

-17 gün kütüphaneyi kapattım.

-9 kere kapıda kaldım.

-63497 saatimi yolda geçirdim. otobüs duraklarında 3 servis duraklarında 42 kişiyle tanıştım.

-17si sinema 76 film izledim.

-Aynı şarkıyı arka arkaya 8 kere dinleyerek kendi rekorumu kırdım. -neredesin-mustafa sandal-

-ilk kez yabancı dizi izlemeyi başardım. -new girl-

-1 insanı çok özledim.

-saatlerce güldüm, bir seneyi daha ağlamadan kapattım.

-Biiiiir sürü insanı çook sevdim:)

*

Bu gecee dilek listemi hazırlayıp gökyüzüne göndereceğim:)

Mutlu seneler*:)


29 Aralık 2011 Perşembe

Sarı ışık, yeşil ışık, kırmızı ışık*

Sarı ışıkta takılmış trafik lambası gibisin..

Ne kal diyorsun, ne de git..

Anca bekle..


26 Aralık 2011 Pazartesi

Annen ve ben..

Bugün düşündümde annenle birbirimize çok benziyoruz..

O devamlı toplamaktan aciz olduğun odanı toplamaz zorunda..

Bense ardında bıraktığın düş kırıklıklarını..




Selam söyle ona ha! bi ara arasın dertleşelim. öptüm.

25 Aralık 2011 Pazar

#

O değilde; bildiğin tşörtlerin arkasına askıya takmak için boydan boya yapılan o ipler gibisin.
kesip atamıyorum ama orda durmanada tahammül edemiyorum..

evet. kısaca öl, sende kurtul bende kurtuluyum.

23 Aralık 2011 Cuma

*

onu hiç tanımadan özlüyorum.

hiç tanımadan herkesi onunla kıyaslıyorum..

ve onu hiç tanımadan, onu bekliyorum..

sanki zaman unuttuğum o tarihte durmuş yada ben yelkovanla akrebin arasına sıkışmışım gibi..

onu hiç tanımadan korkuyorum..

ahy! lanet, lanet, lanet, lanet!*

20 Aralık 2011 Salı

Mahna mahnaaaaa, duup dup dududup!

Sevgili okur;
bugün seniiiiiiiii neşe kaynağımla tanıştırmaya karar verdim..


Tanıştırayım; Mahna Mahna

19 Aralık 2011 Pazartesi

Eksik.


Biri bana acilen, yanında olmayan tek kişinin, gerçekten ihtiyacın olan tek kişi olması durumunu açıklamalı..
Sahiden acilen..

o zaman benden hayata kocaman bir;
-.- bas buraya

18 Aralık 2011 Pazar

Gerçekten güzel uyanmak diye birşey varmış:)
yaşadım, ordan biliyorum:)

17 Aralık 2011 Cumartesi

Yok Böyle Terapi!

Kuzenim ( <3 ) benim periodik kafaya taktığım bir insanla ilgili harika bir terapi buldu!
Hiç bir zaman normal olduğumuzu idda etmediğimden rahatça paylaşabilirim dedim:P

Bugün yine saplantımın maksimum noktasında uyandım, kuzenimi arayıp;
"Yaaaa! ben ... mesaj atıcaaaam!?" dedim..
O da bir süre sessiz kaldıktan sonra şu harika fikirle geldi;

E- benim ismimi değiştir, .... diye kaydet!
Z- Hööö:S
E- ciddiyim bak!
Z- Nasıl ya?
E- mesaj atmış olucan işte!

Şu anda diyaloğu böleceğim,
kuzenim haklı,
ben ... ya mesaj atsamda sonuç değişmeyecek. Çünkü 3. mesajdan sonra aklım başıma geliyor ve seri şekilde laf sokmaya başlıyorum.. en son o bana "allah belanı versin, benimle sadece vicdanını rahatlatıyorsun" tadında bir şey söylüyor.. bu konuşma bana 3 ay yetiyor sonra yine "mesaaj atsam mı?" kafasına giriyorum..

E- Peki pişman köpek mi oluyum yoksa ukala mı?
Z- hahahahahahhahahah!
E- sonradan yumuşayım yada evet evet daha inandırıcı olur!
Z- hahahahahahhahahah!
E- istersen ev telefonundan arayıp beni yönlendirebilirsin, Egon nasıl tatmin olucaksa!



Not: Kuzenimi çok sevdiğimi söylememe luzüm yok sanırım?

Toynak mı?!?

hayata "tamam o zamannn.." dediğim anlar oluyor..
bakınız: şuan!
Yok artık sevgili okuyucu!

12 Aralık 2011 Pazartesi

-.-

Varya!

Bence Müjgan cunbur beni evlat edinmeli..
babamın salonunda onun ki kadar oturmuyorum be!

Bknz: Milli Kütüphane Müjgan Cunbur okuma salonu..

Not: Müjgan Cunbura saygılar.. Evet, evet doğru tahmin gene hiiç iyi değilim..:P

11 Aralık 2011 Pazar

Bunu İstiyorum!

O nasıl güzel bir mont/trençkot, her ne ise..
İstiiiiiiiiiiiiiiiyorummmm,
istiiiiiiyorumm,
istiiyorum..

Not: Sinan özenden- Aşık olmak istiyorum tınısı ile..:P

9 Aralık 2011 Cuma

Kaar!

Veeeeeeee;
Senenin ilk karı yağdı:)

not: keşke o karın altında otobüs beklemek zorunda olmak yerine elimde dumanı tüten bir bardak sıcak çikolatayla pencereden izleyebilseydim.. neyse..

8 Aralık 2011 Perşembe

Bunu istiyorum!

benim olsun. benim olsun. benim olsun. benim olsun.benim olsun. benim olsun. benim olsun. benim olsu.. benim ols.. benim ol.. benim o.. benim.. beni.. ben.. be.. b.. ..
                                                                        Senemiko

Yeni Yıl Cinleri

Hiç bir zaman sevmedim ben yeni yılları..
Bana kalsa hep kalırım eski yılda, ama kalmıyor işteee..:)

Geneeeee de, nihayetinde bir kız olarak yürüdüğüm her caddenin yeşili kırmızısı benimde içime işledi:)
ve size bu yeşilli kırmızılı yeni yıl cinlerini göstermek istedimmm;
burunlarını ısırırım!

Ben bugün;

Bugün gözlerimi kapadım ve seni son gördüğüm yeri hayal ettim..
dur bi saniye, dinle; seni değil..
çünkü herşey artık o kadar sen ki, seni sen sandıklarımdan ayıramaz oldum..

Bugün, o banka gidip yanımda sen varmışsın gibi oturdum..
sen yoktun ama gökyüzünde, gülümsemem için saçma sapan şeylere benzettiğin bulutlar vardı..

yağmur üzerime yağdı, insanlar kaçıştı..
bir ben bide köşedeki kedi kaldı..
bir biz ıslandık..

Oturdum orada öylece, sonra yağmur durdu insanlar doldu yine sokaklara..
ben orda öylece..
*

Bu nasıl bi ruh hali, ne siz sorun ne ben söyleyeyim..
Ergenlik başa bela haaaa!

Not: New Girl, 6. bölüm beni anca o paklar..
Evet tamam gidiyorum.

6 Aralık 2011 Salı

Naptım?

Zamanın nasıl geçtiğini anlamadım ama neredeyse bir aydır post atmamışım.
Bugün, en yakın arkadaşlarımdan biri arayıp, "senin bloguna senden sık giriyorum!" diye sitem edinceee, dedim naptım ne ettiğim bir anlatayım.:)



Tahmin edeceğiniz üzere vizelerim bitti. Gururla söyleyebilirim kiiiii, emeğime deydi:)
Vize haftam süresince kütüphanede yaşadım desem yeri:)
Hatta ikametimi kütüphaneye aldırmam konusunda dayatmalarla bile karşılaştım:)

Kahve!
Oldum olası severim ben kahveyi..
hatta küçükken kahve içirmezdi annem, bende onun içtiği kahvenin telvesini yerdim:)
Son 1 aydır kahve ve suyun tadını birbirine karıştıracak kadar çok kahve içtim..
not: kabus gibi kahve yaparım, üçü bir arada falan değil ha! cola rengi kahve! benden başka kimsenin mideside kaldırmaz!



burası çok soğuk!
heryer kuru yaprak..
eve gitmeye çalışırken çektim bu resmide:)

not: çizmeli kedi çizmelerim!

servislerden çok şikayetçiyim..
sayelerinde hergün okula geç kalıyorum..
ama bu kediden daha da şikayetçiyim!
ruh hastası kedi üstümüze miyavlayıp bizi kaldırıp yerimize kendisi oturuyor!
her gün beddualarımdasın kedi..



sonra vizelerim bitti ve ben kitaplar ve sinema arasındaki periyoduma geri döndüm:)
not: resim, "jane austen hayatımı mahvetti!" kitabından:)


Şu çok özlediğim hafta sonu gezmelerime iki tane daha ekledim:)
kendime şehri özlemeye fırsat yarattım:)
<3

Bunu istiyorum!

Bu deftere aşık olmuş olabilirim. evet. evet. evet. evet. evet. <3

5 Aralık 2011 Pazartesi

Yaşam Belirtisi.


Hayat Bazen Acımasız oluyor.

Not: Resim " 500 Days Of Summer" filminden. severim ha!:)

19 Kasım 2011 Cumartesi

bak şimdi;

Ben gözlerinin bana baktığı gibi kimseye bakamayacağını sanırdım,
gördüm yanılmışım..

Öpüyorum.
Şimdi gidip ders çalışacağım.

13 Kasım 2011 Pazar

-.- 3

Biliyor musun, beyinsiz olmak çok zor..
bugün sabahın köründe yanımda bir adet arkadaşımıda sürükleyerek kütüphaneye gittim..
atladığım nokta bugün pazar ve insanlar tatil yapıyor..
boşu boşuna o kadar yol gittim..

Oldum olası felsefem olan battı balık yan gider mantığıyla mağaza mağaza dolaştım..
sonra saat 17.00 oldu..

Eve geldim, yarın ki sınavım için somut hiç bir çalışmam olmadığını farkettim;
somut demişken hemen bir "faydalı bilgi" vereyim, zaten mesaj kaygısı konusunda kendime rakip tanımam;
hukuk kaynakları ikiye ayrılık asli ve tali kaynaklar, tali kaynaklarda kendi içinde somut doktrinler ve içtiatlar olarak ikiye ayrılır. anlamadınız değil mi? lazım değil zaten.. neyse..

Ve şuan saat 20.36..
Dördüncü kahvemi içiyorum, ve deli gibi uykum var..
Kendimden kötü nescafe yapan insanda tanımıyorum bu arada. ben hariç kimse içemez hatta. 1 fincan su 4 kaşık kahve 2 kaşık şeker.. şeker yoksa sorun olmaz hatta.. iğrencim biliyorum..



Şimdi yatıp gece kalkıp çalışıcam.. evet biliyorum, hep öyle derler zaten..
Dua edin bana.. Sanırım işim Dualar ve şansıma kaldı..

12 Kasım 2011 Cumartesi

hmm.

Bak ne diyeceğim sana;
Çalışamamak konusunda kendimi aştığım şu günlerde bir şey farkettim;
Telefonum bir tek; “sınavın nasıldı?” sorusuyla gelen mesajlarla çalıyor, sınavlarımın daha başlamamış olmasına rağmen çevremdekileri bu kadar panikletmeyi başardım. Alkışlar bana geldin. Sağolun, sağolun..
Bir deeee, çalışabilmem için ellerinden geleni yapanlar var tabi;


Kuzenim( <3 ) oturup sakinleşebileyim diye koca bir paket çay yolladı. Çok severim meyve çayını ne yalan söyleyeyimJ -bir ara meyveli çay postu yazayım ben yahu, bayılıııııırım, bayılıııırımmm!-

En yakın arkadaşlarımdan biri, bir umut çalışabileyim diye sevimlimi sevimli bir adet defter almış bana, üzgünüm ama nafile..

Bir diğeri, bu renkli kalemleri aldı bana, bir uni-ball’a bir de pentele bayılırım zaten. Evet garip, farkındayım, kalemler arasında ayrımcılık yapıyorum. Ne var?

Abim, ekonomi hariç sayısal bir derse sahip olmamama rağmen odama tahta getirdi..
Masam çok pis, ve yakında üzerinde kaybolmaktan korkuyorum.  Çıkardığım notlardan birini kaybettim ve hangi cehennemde olduğuna dair en ufak bir fikrim yok..



Pazartesiden itibaren iki hafta sınavlarla boğuşacağım için sinemaya gidemeyecek olmanın haklı hüznünü yaşıyorum. Biri benim için Mert Fırat’ın filmine gitsin, onun mimiklerini taklit etmeyi denerken yanındakinin gülmesine sebep olup yanındakinin yanındakinin sinema keyfinin gözüne parmağını soksun.. öyle işte.. nasıl olsa çalışamayıp yeni post atacağım.
Bir ara sana BTU dersimi anlatayım hatta, bana acı olur mu?

Bir de henüz kim olduğunu çözemediğim bir hayırsever kalem kutuma ağrı kesici bırakmış. O her kimse en çok onu seviyorum.

11 Kasım 2011 Cuma

11.11.11

Dikkat! bu bir, "klişeyim derken şaka yapmıyordum" postudur.
Bugün ders çalışma çabası içindeyken yanıma kızlardan biri yaklaştı ve aramızda şu şekilde bir diyolog geçti;

-saat 11.11 de meksika dalgası yapıyor muyuz?
z-hö?
-11.11 ya.
z-ee?
-hani 11.11.11 ya saatte 11.11 de işte..
z-haa!

evet. bencede.

bir de;
Uzun hırkanın üstüne kısa yağmurluk giyerek okula gitmeyi umursamadığın haftaya vize haftası denir.

10 Kasım 2011 Perşembe

-.- 2

Ders çalışmamak için türlü türlü bahane yaratılan, en sonunda kendini kucağındaki leptoptan ayrı, karşıdaki televizyondan ayrı dizi izlerken bulduğun haftaya; Vize haftası denir.

Ha bir de, ehliyetler hak ve fiil ehliyeti olarak ikiye ayrılır. hak ehliyeti pasif bir ehliyettir, cenin olarak-sağ doğmak şartıyla- anne karnına düştüğün andan itibaren sahip olunan, hak sahibi olma ve borçlanma ehliyetine deni.. neyse..

9 Kasım 2011 Çarşamba

-.-

Bişey söyleyip gideceğim;

Bir paket kocaman cips ve bir litre ıceteanin 1 saat içinde tüketildiği zamana Vize haftası denir.

müeyyide de hukuk kuralları ile ihdas edilmiş bir cebirdir bu arada.

tamam tamam gidiyorum. by

2 Kasım 2011 Çarşamba

Neredesin nerede?

Bakıp da güldüğün o anların
Tutamaz yerini hiç kimse
Yerini hiç kimse bilmez
Usulca geçtiğin o yolların
Bilemez yerini hiç kimse
Yerini bilen de dönmez
Yokluğunda çok kitap okudum
Aradım neredesin nerede
Ara sıra resmine dokunup ağladım
Neredesin nerede *

başkadahiçbirşeydemiyorum.

1 Kasım 2011 Salı

Dogo shoes*

Bayılıyorum.




Benimkiler ise;


 Tekrar söylüyorum;
Bayılıyorum..